Öztürk & Kökbudak Hukuk Bürosu
Avukat Salih Öztürk ve Avukat Cihan Nebi Kökbudak tarafından 15.02.2008 tarihinde kurulmuştur. Öztürk & Kökbudak Hukuk Bürosu çeşitli alanlarda uzmanlaşmış 4 Avukat, 3 ,icra personeli, 2 Call Center elemanı, 2 Stajyer ve 1 Asistan personelden oluşmaktadır.
Konya arabuluculuk hizmetleri taraflar mahkeme önünde konuşamayacaklarını burada rahatlıkla konuşabilirler Psikolojik ve sosyolojik riski azdır; daha az yeni sorun doğurur
Arabuluculuk, tarihimiz ve kültürümüzde de asırlardır yer aldığı gibi akil, sayılan-sevilen kimselerin dostane yollarla uyuşmazlıklara çözüm getirmesidir. Günümüzde arabuluculuk bir hizmet olarak verilmektedir. Bu hizmet en yaygın olarak bilinen ve uygulanan yöntemler ile uyuşmazlıklara çözüm getirilmesidir.
Arabulucu, müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getirerek tarafların birbirini anlaması, aralarında iletişim sürecinin kurulması ve bu yolla çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamaya çalışan, tarafsız üçüncü kişidir.
Arabulucu; savcı veya hakim gibi yargılayıp-karar veren birisi değildir, avukat gibi bir tarafın menfaatini gözetmez veya taraflara çözüm de önermez.. Arabulucunun görevi; tarafların menfaatlerini tespit edip, bu konularda tartışarak anlaşmalarını ve uyuşmazlıklarına çözüm bulunmasını sağlamaya çalışmaktır; bunun için gerekli altyapı ve iletişimi sağlamak arabulucunun sorumluluğudur ancak nihai olarak taraflar birbirlerini anlamaya çalışarak kendi çözümlerini kendileri üretirler.
Hayır kapsamaz. Arabuluculuk, tarafların kendi hür iradeleri ile karar verebilecekleri davalar için mümkündür. Daha açıklayıcı bir şekilde tanımlamak gerekirse; kamu düzenini doğrudan veya dolaylı bir şekilde ilgilendirmeyen ve cebri icraya elverişli konularda taraflar arabulucuya gidebilirler. Tarafların sözleşme konusu yapamayacakları (ceza davaları, nüfus kaydına ilişkin davalar ve velayet davaları gibi) davalarda ise arabuluculuk mümkün değildir.
Hayır olunmaz. Taraflar arabulucuya başvurma yoluyla; dava sürecini devam ettirmek, sonuçlandırmak veya vazgeçmek konusunda tamamen serbesttirler. Taraflardan birinin kendi isteği ile başlattığı hukuki bir süreci; başlatmak, sürdürmek ve sonlandırmak tarafın kendisine veya vekalet sahibi olan avukatının mahkemeye başvurmasına bağlıdır.
Arabuluculuk sürecinde taraflar davaları dışında herhangi bir harç yatırmak zorunda değildirler. Ayrıca; tebligat, bilirkişi, tanık ve keşif gibi giderler de ödemezler. Sadece faaliyet süresine göre, Asgari Ücret Tarifesi uyarınca arabulucuya ücret ödenir. Eğer özel bir toplantı yeri vs gerekiyorsa bu masrafların da ödenmesi gerekir.
Taraflar aksini kararlaştırıp-hemfikir olmadıkları müddetçe arabuluculuk sürecindeki bütün masrafları eşit olarak karşılayacaklardır.
Dava boyunca tarafların yapmak zorunda kalacağı bütün (posta gideri, bilirkişi, keşif, yol giderleri vb) masraflar, yargı süreci nedeniyle adliyeyeye ayırmak zorunda kalıp işlerinin aksamasına neden olacak zaman kaybından tasarruf etmiş olurlar. Tarafların menfaatinin korunması ve gizlilik esastır; tarafların mahkeme önünde konuşamayacakları arabuluculuk hizmeti sırasında rahatlıkla konuşulabilir. Arabuluculuk yoluyla uzlaşma mahkemeye göre daha kısa sürer, sonuç tarafların kontrolündedir, davaların aksine mevcut hukuki durum ve geçmişe odaklanılmaz; geleceğe bakılır. Psikolojik ve çevresel riskleri daha azdır, arabuluculuk yoluyla daha az yeni sorun ortaya çıkar. Tarafların anlaştıkları yöntem ve çözüm tarzı esastır, her iki tarafında istemediği olumsuz sonuçlar ile karşılaşılmaz. Mahkeme ile çözüldüğünde bir taraf, anlaşma ile çözüldüğünde iki taraf birden kazanır. Tarafların sosyal ve ekonomik ilişkileri de böylece gönül rahatlığı ile devam edebilir.